Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/17595 E. 2014/11236 K. 05.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/17595
KARAR NO : 2014/11236
KARAR TARİHİ : 05.06.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/272354
MAHKEMESİ : Balıkesir 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/02/2011
NUMARASI : 2010/91 (E) ve 2011/67 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunda, başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi, şikayet üzerine, cezalandırılmaktadır. Zilyetlik rızayla faile devredilmelidir.
Katılanın işçisi olarak çalışan sanığın, katılandan satmak için teslim aldığı malların bedelini tahsil ederken, makbuz aslı ve dip koçanını farklı tanzim ederek, müşteriye vermiş olduğu tahsilat makbuzlarına gerçek bedeli yazarken, katılana verilene daha düşük bedeli yazıp, aradaki farkı zimmetine geçirmek suretiyle toplam 4.180,00 TL parayı müştekiye iade etmediği somut olayda;
1-Sanığın aynı suçu işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda atılı suçları birden fazla kez işlemesi karşısında, sanık hakkında her iki suç bakımından verilen temel cezalardan ayrı ayrı TCK 43. madde uyarınca artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında eksik ceza tayini,
2-5237 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 5 ve 11. fıkraları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın istinabe yolu ile savunmasının alındığı 19.01.2011 tarihli oturumdaki ifadesinde, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine dair talebi karşısında, cezaların tür ve süresine göre öncelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Hakkında verilen hapis cezaları ertelenen sanık hakkındaki denetim süresinin sonuç cezadan az olarak belirlenmesi suretiyle, 5237 sayılı TCK’nın 51/3. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.