Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/1736 E. 2013/20703 K. 23.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/1736
KARAR NO : 2013/20703
KARAR TARİHİ : 23.12.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın askerlik arkadaşı olan katılan …’ü 10.02.2006 tarihinde telefonla arayarak bir arkadaşı ile gömü altın bulduklarını ve ortağının 40.000 TL karşılığı ortaklıktan çıkacağını altınların daha fazla edeceğini, parayı getirirse fazlasıyla geri vereceğini söylediği, Katılan …’in ağabeyi katılan … ile birlikte İzmir’e gittiği, sanığın yanında teyzesinin oğlu …olarak tanıttığı kimliği tespit edilemeyen bir kişi ile birlikte otogarda katılanları karşıladığı, katılan …’e bir okul çantası içinde bir sürü altın gösterdikleri, sanığın katılana bir adet numune altın verdiğini, katılan bunu kuyumcuya sordurduğunda gerçek altın olduğunu öğrendiği, ailesine numune altını göstermek için katılanların tekrar Antakya’ya geriye döndüğü, daha sonra babasından payı tedarik ederek İzmir iline tekrar gittikleri, sanık ve teyzesinin oğlu olduğunu söyleyen …isimli kişi ile buluştukları, bankadan 39.830 YTL parayı çekerek Buca Üçkuyulardaki parka gittiklerini, katılanların sanık ve
arkadaşına parayı vererek çanta içindeki altınları aldıkları, sanığın parktan çıkınca katılanların yanından ayrıldığını, daha sonra katılanları arayarak Hatay’a gitmelerini peşlerinden geleceğini söylediği, katılanların çanta ile birlikte Hatay’a döndüklerinde çanta içindeki altınların sahte olduğunu anladıkları olayda; dolandırıcılık suçunun oluştuğu yönündeki mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceğinin karar yerinde gösterilmemesi,
2-TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu aykırılıklar aynı Kanunun 322. maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasında yer alan ; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin cümlenin çıkartılarak yerine “sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının a,b,c,d,e bentlerinde belirtilen haklarından, mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin yazılması ve hükümde TCK’nın 52/4 maddesinin uygulama fıkrasının sonuna ise “ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.