Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/17321 E. 2014/3606 K. 26.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/17321
KARAR NO : 2014/3606
KARAR TARİHİ : 26.02.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/207436
MAHKEMESİ : Nazilli 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/12/2009
NUMARASI : 2009/568 (E) ve 2009/779 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için, failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, önceden tanıdığı katılana ”seni evlendirelim” diyerek tanıdığı bir bayan olduğunu söylediği, katılanın bayanı görmesi gerektiğini söylemesi üzerine ertesi gün Nazilli garajında buluştukları, katılanın bayanı beğenmesi üzerine ”masraf parası lazım diyerek” para istediği, katılanın da Z.. B.. hesabından 630 TL çekip sanığa verdiği, nikâh için buluşma konusunda anlaştıkları, ancak daha sonra bayana ve sanığa bir daha ulaşamadığı, sanığın bu şekilde gerçekleşen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunun iddia edildiği olayda, katılanın sanığın kendisi ile tanıştırdığı bayanın A.. G..olduğunu, parayı A..G..’e verdiği sırada sanığın da yanında olduğunu belirtmesi ile sanığın katılanı köylüsü A..İ..’in dünürü olan Emine isimli bayanla Nazilli garajında buluşup tanıştırdığını beyan etmesi karşısında maddi gerçeğin şüpheye yer bırakmayacak şekilde açığa çıkarılması bakımından A.. G..’in açık kimlik bilgileri tespit edilerek beyanı alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.