Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/17311 E. 2014/3615 K. 26.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/17311
KARAR NO : 2014/3615
KARAR TARİHİ : 26.02.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/197986
MAHKEMESİ : Isparta 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/05/2010
NUMARASI : 2009/223 (E) ve 2010/264 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;
Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Kömür ticareti yapan katılanın işyerine gelen sanık A.. K..’ın kendisini Hakan Apartmanı yöneticisi olarak tanıtarak kömür satın aldığı, alınan kömüre karşılık olarak 15/11/2006 tanzim, 31/12/2007 vade tarihli borçlusu Hakan Apartmanı yöneticiliği adına A.. K.. olan 13.000 TL bedelli bonoyu imzalayarak verdiği, bononun vadesinde ödenmemesi üzerine yapılan icra takibinde yönetim tarafından takibe itiraz edildiği ve itiraz doğrultusunda, Isparta İcra Hukuk mahkemesinin 2008/644 esas sayılı kararı ile yönetim aleyhine takip yapılamayacağından bahisle takibin iptaline karar verildiği, Hakan apartmanı yöneticisi olan sanık Ş.. G..’ın bu şekilde ileride yapılacak icra takibini boşa çıkartmak amacıyla apartman yönetimi ile herhangi bir ilgisi olmamasına karşın, damadı olan sanık A.. K..’a, apartman yönetimine ait kaşe kullandırıp imza attırmak suretiyle kömür aldırdığı, sanıkların gerçekleşen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunun iddia edildiği olayda, sanık Şendoğan’ın savunmasında apartmanın ihtiyacı olan kömürü sürekli olarak Tokalı ticaret isimli şirketten aldıklarını, katılandan sadece 2,5 ton kömür aldıklarını, bedelini de ödediklerini belirtmesi, diğer sanık Ahmet’in ise kömürü yıllardır katılandan aldıklarını, senedi kendisinin imzaladığını, borcu ödediklerini, 8.000 TL borç kaldığını, önceki yönetimin işletme defteri hesabı tutmamasından kaynaklanan sorunlar nedeniyle ödenemediğine dair savunması karşısında maddi gerçeğin şüpheye yer bırakmayacak şekilde açığa çıkarılması bakımından apartmana ait defter ve makbuzlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak katılandan kömür alımına dair kayıt bulunup bulunmadığı, söz konusu kömürün teslim alınıp alınmadığı, daha önce de kömür satın alınıp alınmadığı, alınmış ise kim tarafından alınıp ne şekilde ödeme yapıldığının araştırılması, katılana ait defter ve kayıtlar incelenerek kömür satımına dair fatura ve belgelerin kayıtlarda bulunup bulunmadığının belirlenmesi, sanık A.. K.. tarafındann benzer şekilde yönetimi borçlandırıcı işlemler yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılmasından sonra sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.