YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/17220
KARAR NO : 2014/3704
KARAR TARİHİ : 27.02.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/155928
MAHKEMESİ : Kartal 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/04/2009
NUMARASI : 2008/991 (E) ve 2009/389 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;
Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; Dış Ticaret Vergi Dairesi mükellefi A..Grup Dış Ticaret LTd. Ticari ünvanlı şirketin yetkilisi olan sanık Orhan’ın ve yanında uzun süredir sigortalı – ustabaşı olarak çalıştığı bildirilen sanık Nafiz’in 30/07/2006 tarihinde bir gazeteye verdikleri iş ilanını gören ODTÜ inşaat Mühendisliği Fakültesi mezunu yabancı dil bilen katılanın, sanık orhan ile irtibata geçip, yüz yüze görüşmelerini müteakip, aralarında yazılı bir sözleşme olmaksızın, Nijerya’da un fabrikası kurulması işinde katılanın proje müdürü olarak çalışabileceği anlaşmasına varıp 19/08/2006 tarihinde fabrika işini verecek yabancı firma ile iş görüşmeleri yapmak üzere hep birlikte Nijerya’ya gitmeleri, orada katılanın hizmetinden yararlanmalarına rağmen vaadedilen işi ve ücreti vermeyerek ortadan kaybolmaları şeklinde iddia olunan eylemlerinin TCK’nın 15/1-h maddesinde tanımlanan “nitelikli dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri tayin ve takdiri görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi’ne ait olduğu gözetilerek “görevsizlik” kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. Maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.