YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/17100
KARAR NO : 2014/9416
KARAR TARİHİ : 13.05.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/186885
MAHKEMESİ : Beşikdüzü Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/06/2010
NUMARASI : 2010/44 (E) ve 2010/115 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, kendisine ait 0 531 ….. numaralı cep telefonundan katılanın kullandığı 0 537…. numaralı cep telefonuna “Değerli abonemiz Turkcell merkezinin başlatmış olduğu cep çekiliş kampanya sonunda hattınız para ödülü kazanmıştır bilgi işlemin 0 532 …nolu telefonunu arayın” şeklinde mesaj göndermesi nedeniyle katılanın kendisini aradığında Turkcell kontör kartı isteyip kontör kartı şifrelerini göndermeleri durumunda çıkan 25 milyar TL’yi göndereceğini söyleyerek katılandan 3.700 TL bedelinde Turkcell telefon kontörünü aldığı iddia edilen olayda sanığın, katılanı aradığı iddia edilen hattın kendisine ait olmadığını savunması karşısında; suça konu sanığa ait olduğu ileri sürülen telefon abone sözleşmesi
getirttirilerek sözleşmedeki imzanın sanığa ait olup olmadığı yönünde bilirkişi raporu alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.