Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/17064 E. 2014/9309 K. 12.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/17064
KARAR NO : 2014/9309
KARAR TARİHİ : 12.05.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/162726
MAHKEMESİ : Gölmarmara(Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/02/2010
NUMARASI : 2009/118 (E) ve 2010/2 (K)
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için; sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı yada kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.
Katılan Muhterem’in galericilik yapan sanık Mesut ve Kamil’den 1.000 TL’si peşin 9.000 TL’ye bir otomobil satın aldığı, karşılığında da 8.000 TL’lik senet imzalayıp verdiği, diğer katılan Alev’in de kefil olduğu, katılanların, sanık Kamil’in hesabına havale ile senet borcunun 3.500 TL’sini ödedikleri, sonrasında da 2.005 TL ve 2.500 TL ödedikleri, bu şekilde borcun tamamının ödendiği, ancak senedin sanıklarda kaldığı, sanıklardan Mesut’un katılanın işlettiği fırına gelerek senedin bedelinin geç ödenmesinden dolayı katılan A.. T..’den 1.000 TL para istediği, katılanlar sanığın istediği parayı vermeyince söz konusu senedi diğer sanık Erkut’a verdiği, onun da senedin boş kısımlarını doldurup senedi kullanıp katılanlar hakkında icra takibi başlattığı, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği olayda, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 24.03.1989 tarih ve 1998/1 esas, 1989/2 karar sayılı içtihadında açıklandığı üzere senedin bedelsiz kaldığının ya da anlaşmaya aykırı kullanıldığının yazılı delille ispatı zorunlu olduğu gözetilmeden, sanıkların beraatı yerine yazılı şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.