Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/16977 E. 2014/9621 K. 14.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16977
KARAR NO : 2014/9621
KARAR TARİHİ : 14.05.2014

Tebliğname No : 15 – 2012/247799
MAHKEMESİ : Konya 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/05/2010
NUMARASI : 2009/1295 (E) ve 2010/564 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
1-Sanığın, katılandan satın aldığı meyve ve sebzeye karşılık 4.580 TL bedelli senet verdiği, senette adresini “Konya …. Cad. …. Apt. No: 4/6” yazdığı, sanığın yazdığı bu adrese borcunu ödememesi sebebi ile Konya 8. İcra Müdürlüğünce gönderilen ödeme emrinin sanığın adreste tanınmadığı tespit edilerek iade edildiği, sanığın bu şekilde gerçekleşen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunun iddia edildiği olayda, senedin sanık adına düzenlenmiş gerçek bir senet olup, sanık tarafından borcun da kabul edildiğinin anlaşılması karşısında, adresin yanlış bildirilmesinin tek başına hile unsurunu oluşturmayacağı cihetiyle taraflar arasındaki uyuşmazlık hukuki mahiyette olup suçun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden beraati yerine yasal olmayan gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.