Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/16955 E. 2014/9372 K. 12.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16955
KARAR NO : 2014/9372
KARAR TARİHİ : 12.05.2014

Tebliğname No : 15 – 2012/109921
MAHKEMESİ : Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2012
NUMARASI : 2011/121 (E) ve 2012/82 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 58/1. maddesinde; “Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığı’nın vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır”. Aynı Kanun’un 59. maddesinde ise; “58’inci maddeye göre yapılan soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde dosya, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın bulunan ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet savcılığına gönderilir. Cumhuriyet savcısı beş gün içinde, iddianamesini düzenleyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir. Haklarında son soruşturmanın açılmasına karar verilen avukatların duruşmaları, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesinde yapılır.(Ek cümle: 02/05/2001-4667/38. m). Durum avukatın kayıtlı olduğu baroya bildirilir” hükümleri yer almaktadır.
Bu bilgiler ışığında somut olayın değerlendirilmesi gerekirse; katılanın soruşturma aşamasındaki ifadesinde, kredi kartı borcu için banka tarafından kendisine ihtarname çekilmesi üzerine işlerini halletmesi için sanığa noterlik vasıtasıyla düzenlenen vekâletnameyi verdiğini belirtmesi ile sanık müdafii tarafından ibraz edilen ve Ankara 4. Noterliği tarafından 14.10.2005 tarihinde düzenlenmiş görünen vekâletnamenin taraflarının katılan ile sanık olduğu ve düzenleme tarihinin suç tarihine isabet ettiği hususları birlikte değerlendirildiğinde; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından sözü edilen vekâletnamenin doğruluğunun ilgili noterlikten teyit edilerek sanığın vekil sıfatının bulunduğunun anlaşılması halinde, suçun avukatlık göreviyle ilgili olacağı, buna göre de 1136 sayılı
Avukatlık Kanunu’nun 58 ve 59. maddeleri uyarınca soruşturma ve kovuşturma yapılmasının Adalet Bakanlığı’ndan izin alınmasını gerektireceği gözetilerek, izin alınmasının gerekip gerekmediği saptanmadan, sonucuna göre de izin alınması gerekliyse bu koşul yerine getirilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.