YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16949
KARAR NO : 2014/9376
KARAR TARİHİ : 12.05.2014
Tebliğname No : 15 – 2012/101728
MAHKEMESİ : İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/12/2011
NUMARASI : 2009/1237 (E) ve 2011/570 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Şikayetçiye ait firmanın muhasebecisi olarak çalışan sanığın, şikayetçinin talep ve bilgisi dışında Vakıfbank Etiler şubesindeki 158007276…… no’lu şirket hesabından 1.871.00 TL para çektiği, aynı şekilde şikayetçinin yöneticisi olduğu Haşim Bey apartmanın Yapı Kredi Bankası Nişantaşı şubesindeki 1002…… no’lu hesabından da değişik zamanlarda 3.240,00 TL para çekerek aldığı, bu eylemini söz konusu bankalara talimat yazmak suretiyle gerçekleştirdiğinin iddia edildiği olayda; sanığın aşamalardaki tüm savunmalarında, şikayetçinin vermiş olduğu yetki ve talimat doğrultusunda parayı çektikten sonra şikayetçiye ait Nişantaşı civarındaki Garanti, Yapıkredi ve Fortis bankalarına yatırdığını belirterek suçlamayı kabul etmemesi karşısında, maddi gerçeğin hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde açığa çıkarılması bakımından paranın çekildiği tarihleri kapsayacak şekilde muhasebe ve banka kayıtları ile tüm defter ve belgelerin getirilerek belirtilen paraların
sanığın uhdesinde kalıp kalmadığının kesin olarak belirlenmesi için uzman bilirkişiden rapor aldırılmasından sonra, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.