Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/16876 E. 2014/9732 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16876
KARAR NO : 2014/9732
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/215837
MAHKEMESİ : İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/02/2010
NUMARASI : 2008/882 (E) ve 2010/32 (K)
SUÇ : Nitelikli güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Bornova Vergi Dairesi mükellefi olarak 10.10.2008 tarihinde “konfeksiyon malzeme satışı” işine başlayan sanığın, fiili ortağı-mağdur Erdoğan ile işlettikleri işyerine gece geç saatlerde gelip, ortağının bilgisi dışında dükkanda bulunan bir kısım ham ipliği alarak oradan ayrılması, ertesi gün Erdoğan’ın ona durumu sorduğunda, malı kendisinin aldığını söylememesi, böylece polis merkezine gidilip, şikayette bulunulmasına neden olması eyleminin “nitelikli güveni kötüye kullanma” suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
Suça konu ipliklerin alındığı işyerinin Bornova Vergi Dairesi mükellefi sanık tarafından işletiliyor olması, mağdur Erdoğan’ın işletmeye fiili ortak olduğunun kabulünde dahi işyerindeki malların üzerindeki payların kesin mahiyette ayrı ve belli olmaması, dükkandaki eşyanın tamamının değil, bir kısmının anahtar kullanılarak içeri girilip alınması karşısında; atılı suçun unsurları itibariyle oluşmadığı, ihtilafın hukuki uyuşmazlık konusu olabileceği, bu nedenlerle sanık hakkında “beraat” kararı verilmesi gerektiği dikkate alınmadan yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.