Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/16843 E. 2014/9354 K. 12.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16843
KARAR NO : 2014/9354
KARAR TARİHİ : 12.05.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/191325
MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/06/2010
NUMARASI : 2009/926 (E) ve 2010/740 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehin etmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın aynı zamanda apartman yöneticisi olan katılanın işyerinde sekreter olarak çalıştığı, kapıcı olan tanık Abdulkadir’in daire sakinlerinden topladığı aidat paralarını katılana teslim etmesi için sanığa verdiği halde sanığın paraları teslim etmeyerek işten ayrıldığı olayda;
Tanık H.. Y..’ın kapıcı Abdulkadir’in belirli aralıklarla topladığı parayı sanığa teslim ettiği, sanığın ise daire sakinlerine dağıtması için makbuzları kesip tanık Abdulkadir’e verdiğini beyan etmesi, dosyadaki makbuzların tarihlerinin farklı olduğunun anlaşılması, tanık Abdulkadir’in 14 daireden para topladığını beyan etmesi ancak dosyaya ibraz edilen makbuz sayısının 12 adet olması, sanığın yargılamanın tüm aşamalarında para almadığını ve makbuz kesmediğini savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti için apartman yönetimine ilişkin defter ve makbuzlar getirtilip belirtilen miktarda bir açığın bulunup bulunmadığı ve makbuzlardaki yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı hususlarında bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Sanık hakkında temel ceza tayini sırasında hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırdan belirlendiği halde adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak tespit edilmesi,
2-5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık için, aynı Kanunun 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/05/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.