YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16704
KARAR NO : 2014/8731
KARAR TARİHİ : 05.05.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/226696
MAHKEMESİ : Serik 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/03/2010
NUMARASI : 2009/415 (E) ve 2010/137 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık (Değişen suç vasfına göre hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Katılanın, kendisine ait olan 07 …. plakalı aracının, karayolları mali sorumluluk sigortasını yaptırmak amacıyla sanığın yetkilisi olduğu acenteye gittiği ve sanık tarafından söz konusu aracın trafik sigortasının yapıldığı, 25.06.2007 başlangıç tarihli ve 25.06.2008 bitiş tarihli sigorta poliçesinin tanzim edilerek katılana verildiği, katılanın bir sonraki yıl yeniden sanığın yetkilisi olduğu acenteye gelerek kendisine ait 07… ve babasına ait 07…. plakalı araçların 2008-2009 yılına ilişkin trafik sigortası poliçelerinin düzenlenmesini sanıktan istediği, sanığın, her iki aracın sigortası için katılandan 310 TL para aldığı; ancak yazıcısının çalışmadığından bahisle poliçe çıktılarını alamadığını belirterek katılana sigorta poliçelerini teslim etmediği, bu şekilde bir süre oyaladığı, katılanın daha
sonra yaptığı araştırma sonucunda; söz konusu araçların 2008-2009 dönemine ait trafik sigortasının yapılmadığını öğrendiği bu şekilde sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Sanığın, söz konusu 07 …..plakalı araç ile ilgili olarak daha önce düzenlediği 2007-2008 yılına ait sigorta poliçesinin üzerine, başlangıç ve bitiş tarihlerini kapatacak şekilde sigorta pulunu yapıştırarak oluşturduğu geçersiz poliçeyi, 2008-2009 tarihlerine ait olduğuna inandırarak katılana verdiği, yazıcının da çalışmadığına dair yalan söyleyerek sergilediği hileli hareketlerle aslında düzenlemediği sigorta poliçelerinin masrafı olarak sanıktan 310 TL para alması şeklinde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin; 5237 sayılı TCK’nın 157.maddesinde düzenlenen “basit dolandırıcılık” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle kurucu unsurları somut olayda oluşmayan “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçunu oluşturduğunun kabulü ile TCK’nın 155/2 maddesi uyarınca hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; Yargılama konusu olan suç ile ilgili olarak hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK’nın 326/son maddesi gereği sonuç ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.