YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16695
KARAR NO : 2014/3082
KARAR TARİHİ : 19.02.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/217768
MAHKEMESİ : Sarıkaya Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/04/2010
NUMARASI : 2009/181 (E) ve 2010/106 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, suç tarihinde cep telefonundan aradığı katılana kendisini komiser olarak tanıtarak telefonundan Cumhuriyet savcısının eşi ve çocuklarına küfürlü mesaj gönderildiğini, klonlanmış telefon kullandığını, PKK örgütü ile konuşma yapıldığını tespit ettiklerini, kendilerine kontör göndermesi halinde bu işi çözeceklerini söyleyerek kontör göndermesini istediği, katılanın da sanığa inanarak 340 TL tutarında kontör gönderdiğinin anlaşıldığı olayda, eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden mahkumiyeti yerine yasal olmayan gerekçe ile beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.