YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16648
KARAR NO : 2014/8952
KARAR TARİHİ : 06.05.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/191757
MAHKEMESİ : Ahlat Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/09/2009
NUMARASI : 2009/74 (E) ve 2009/123 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan sıfatını alan S.. E..’ın gerekçeli karar başlığında müşteki olarak gösterilmesi mahallince düzeltilebilir hata olarak görülmüştür.
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Katılanın…. plakalı ve ruhsatı N. E. adına olan aracı ile seyir halinde iken Ahlat ilçesi, Yukarı Çarşı Sevpaş marketin önündeki kavşakta dönüş yaptığı sırada sanık S.. B..’ın aracına çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, sanığın katılandan aracında meydana gelen hasarı gidermesini istemesi üzerine katılanın, aracı sanayide tamir ettireceğini söyleyip sanığa güvence olarak tamirden sonra geri almak üzere kullanmış olduğu aracın ruhsatını kendi rızasıyla verdiği, sanık ve katılanın araçları ile sanayiye doğru yola çıktıkları, katılanın kendi kullandığı araç ile sanayiye giriş yaptığı, ancak sanığın sanayiye girmeyerek ruhsatla birlikte Tatvan istikametine doğru gittiği iddiasıyla yapılan yargılama sonucunda; sanığın savunmalarında, olayın meydana geldiği 16/12/2008 günü saat 13.30 sularında Bitlis’e gitmek üzere Ahlat ilçe merkezinde bulunan kavşaktan döneceği esnada katılanın sevk ve idaresindeki 34…… plakalı aracı ile kavşağa ters yönden giriş yaparak kendisinin kullanmakta olduğu 44….. plakalı aracına çarptığını, çevreden toplanan şahısların kendisine katılanın ehliyetinin olmadığını, emniyete haber vermemesini söylemeleri üzerine katılanın kendisine hitaben “Gel, sanayiye gidelim, aracını yaptırayım, aracımın ruhsatını da sana vereyim, sen sanayiye git, ben geliyorum” dediğini ve aracının ruhsatını rızası ile kendisine verdiğini, sanayiye gittiğinde katılanın yanında başka kişilerle birlikte yanına geldiğini, araçtan iner inmez kendisine hakaret ettiklerini, tek başına olduğu için bu şahısların kendisini döveceklerini anladığını ve aracına binerek hemen oradan uzaklaştığını, şahısların kendisine hakaret ettikleri ve haksızlık yaptıkları için
ruhsatı bilerek vermediğini ve haklarında şikayette bulunmak için Bitlis Emniyet Müdürlüğüne gittiğini, ruhsatı Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığına teslim ettiğini beyan etmesi ve Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2008/1897 soruşturma numaralı dosyasına göre, sanığın kazanın olduğu 16/12/2008 günü Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı’na müracaat ederek savunmasında anlattığı olay nedeniyle katılan ve yanında bulunduğunu iddia ettiği şahıslardan şikayetçi olduğunun ve katılana ait ruhsatı Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim ettiğinin anlaşılması karşısında; sanığın unsurları itibariyle oluşmayan güveni kötüye kullanma suçundan beraatına karar verilesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
Kabule göre de;
1- Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
2- 5237 sayılı TCK’nın 58, 5275 sayılı Kanun’un 106 ve 108. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında adli para cezasına hükmedilmesi durumunda, mahkumiyet kararında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilemeyeceği, sanık hakkında hükmolunan cezanın niteliği itibariyle 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin 6. fıkrası uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
3- Adli emanetin 2009/2 sırasına kayıtlı 34 …. plakalı araç adına düzenlenmiş 504474 seri nolu trafik belgesinin, seri ap no:390298 araç tescil belgesinin, 9 004 080808 117689 seri nolu KGS kartı ile 192680008 seri nolu ve aynı plaka sayılı araca ait sigorta poliçesinin katılana iadesi yerine TCK’nın 54. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,
4- 5237 sayılı TCK’da cezaların içtimai sistemine yer verilmediği gözetilmeden cezaların toplanması suretiyle tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/05/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.