Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/16644 E. 2014/9123 K. 07.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16644
KARAR NO : 2014/9123
KARAR TARİHİ : 07.05.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/179944
MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/11/2009
NUMARASI : 2007/666 (E) ve 2009/723 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Katılanın yetkilisi olduğu … Uluslararası Nakliyat A.Ş. ünvanlı şirkette ofis yetkilisi olarak çalışan sanığın, adı geçen şirketin Denzbank Avcılar şubesindeki hesabından 5.000 Euro ile 2.500 TL çekmesi için yazılı talimat verilmesi üzerine parayı çektikten sonra şirkete iade etmeyip mal edindiğinin anlaşıldığı olayda, eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak;
1-Sabıkasız olduğu anlaşılan sanık hakkında geçmişte hırsızlık suçundan hükümlü olduğu gerekçe gösterilerek 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2-5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğun, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyumluk yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar, üst soyu ile diğer kişiler yönünden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar sürmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.