Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/16560 E. 2014/8820 K. 06.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16560
KARAR NO : 2014/8820
KARAR TARİHİ : 06.05.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/160126
MAHKEMESİ : Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/12/2009
NUMARASI : 2008/559 (E) ve 2009/1747 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Somut olayda; katılanın R…. Yapı ve Tas. San. Tic. Ltd. Şti yetkilisi olup, sanık M. R. sorumlu olduğu P…. İnş. San ve Tic. Ltd. Şirketinin Antalya ilinde yaptırmış olduğu S….. Otel İnşaatı için taşeronluk sözleşmesi imzaladıkları, bu sözleşmeye göre katılana ait firma, otel inşaatında montaj işlerini yapmayı taahhüt ettiği, sözleşme gereği işleri yaptığı, ancak daha sonra anlaşamadıkları, katılana ait firmanın kullanmış olduğu malzemelerin inşaat alanında kaldığı, bazı malzemelerin katılana teslim edilmediği iddia edilen olayda sanıkların eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 155/2. maddesinde öngörülen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde, hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.