Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/16558 E. 2014/3046 K. 19.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16558
KARAR NO : 2014/3046
KARAR TARİHİ : 19.02.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/159765
MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2009
NUMARASI : 2008/249 (E) ve 2009/369 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Ticarî faaliyeti meslek olarak icra eden kişilerin, güvenilirliğini sağlamak amacıyla, bu suçun, tacir (kişisel olarak ticaretle uğraşan kimseler) veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticarî faaliyetleri sırasında işlenmesi, TCK’nın 158/1-h bendinde nitelikli hâl kabul edilmiştir. Bu kavramlar Türk Ticaret Kanunun ilgili hükümlerine göre belirlenecektir.
Türk Ticaret Kanunun Madde 14’te, Tacir;
“(1) Kişisel durumları ya da yaptığı işlerin niteliği nedeniyle yahut meslek ve görevleri dolayısıyla, kanundan veya bir yargı kararından doğan bir yasağa aykırı bir şekilde ya da başka bir kişinin veya resmî bir makamın iznine gerek olmasına rağmen izin veya onay almadan bir ticari işletmeyi işleten kişi de tacir sayılır.” denilmektedir.
Ticaret şirketleri, aynı kanun Madde 124’te;
“(1)Ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibarettir.
(2)Bu Kanunda, kollektif ile komandit şirket şahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketi sayılır” şeklinde tanımlanmıştır.
Bu suçun oluşabilmesi için, tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin dolandırıcılık suçunu ticari faaliyetleri sırasında işlemiş olmaları gerekir. Keza, kooperatif yöneticilerinin bu nitelikli halden cezalandırılabilmeleri için suçun kooperatifin faaliyeti kapsamında, işlenmesi gereklidir. Bu suçun faili tacir veya şirket yöneticisi ya da şirket adına hareket eden kişi ya da kooperatif yöneticisi olabilir.
Sanıkların, E..O.. Ltd. Şti.’nin faaliyeti kapsamında oto alım satım işiyle uğraştıkları, katılanın da yetkilisi olduğu şirket adına tescilli …..plaka sayılı aracını 9.000 TL’ye satmaları için sanıklara noterden vekaletname verdiği, sanık G.. D.. ile katılanın kardeşi İ..G..arasında oto satım sözleşmesi yapılarak aracın sanıklara teslim edildiği, sanıkların aracı sattıkları halde parasını katılana vermedikleri, vereceklerini söyleyerek oyaladıkları ve bu şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda; sanıkların katılana olan borçlarını ödediklerini beyan etmeleri, katılanın ise sanıklar tarafından kendisine bir senet verildiğini, ancak bu senedin de ödenmediğini ifade etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, suça konu senet örneği dosya arasında alınarak bu senede ilişkin icra dosyası var ise getirtilip incelenmesi, sanıkların aracı kime, hangi tarihte, ne kadara sattıkları tespit edilerek, toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.