YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16502
KARAR NO : 2014/8782
KARAR TARİHİ : 05.05.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/132081
MAHKEMESİ : Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2009
NUMARASI : 2009/219 (E) ve 2009/572 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın temyiz talebinde bulunmayan diğer sanık F. ile birlikte katılana üniversiteye işçi alınacağını, tanıdığı iş arayan birilerinin bulunup bulunmadığını sordukları, şikayetçinin oğlunun işsiz olduğunu söylemesi üzerine, şikayetçinin oğlunu işe koyacaklarını söyleyerek şikayetçiden 385 TL para alarak ortadan kayboldukları olayda;
Sanığın 07/05/2009 tarihli duruşmada alınan savunmasında, Erenköy Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi ile Malatya Devlet Hastanesi’nden aldığı kronik atipik psikoz ve şizzoafektif bozukluk teşhisini içeren raporları dosyaya sunması ve %75 özürlü olduğunu, maaşını dahi eşinin çektiğini beyan etmesi, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gördüğünü ileri sürmesi karşısında, sanığın suç tarihi itibariyle 5237 sayılı TCK’nın 32. maddesi gereğince, akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı yönünde Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Sağlık Kurulu’ndan ya da Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınarak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/05/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.