Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/16477 E. 2014/9131 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16477
KARAR NO : 2014/9131
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/120786
MAHKEMESİ : Tuzca 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/05/2009
NUMARASI : 2008/950 (E) ve 2009/562 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Daha önce katılana ait iş yerinde çalışan sanığın, işten ayrıldıktan sonra, katılanın şirketi ile aynı işi yapan başka bir şirkette ortak olarak çalışmaya başladığı ve katılana ait şirketin kartvizit ve markalarına benzer kartvizit ve markalar kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu somut olayda; sanığın, katılana karşı hileli hareketlerle haksız menfaat teminine yönelik davranışta bulunmaması karşısında, dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre;
1-Sanığa ait nüfus ve adli sicil kayıtları getirtilip okunmayarak CMK’nın 209/1. maddesine muhalefet edilmesi,
2-Sanık hakkında uygulanan hapis cezaları alt sınırdan tayin edildiği halde, adli para cezaları belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle, asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.