Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/16432 E. 2014/2917 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16432
KARAR NO : 2014/2917
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/163767
MAHKEMESİ : Türkeli Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/02/2010
NUMARASI : 2008/115 (E) ve 2010/13 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanıklardan Reşat’ın, daha önceden tanıdığı ve evlenmek için kadın aradığını bildiği katılan Mustafa’nın yanına giderek kendisine evlenmek için bir kadın bulduğunu beyan ettiği, katılanın da bu kadınla tanışma isteğini söylemesi üzerine sanık Reşat’ın diğer sanık Ayşe ile birlikte katılanın evine gittikleri ve burada evlenme konusunda konuşmaya başladıkları, sanık Ayşe’nin katılanla evlenmek için para istediği, Mustafa’nın da bu amaçla 1.000.00 TL parayı sanık Ayşe’ye verdiği, parayı alan Ayşe’nin bir miktarını diğer sanık Reşat’a verdikten sonra katılan ile sanık Ayşe arasında imam nikahının kıyıldığı, daha sonra sanık Ayşe’nin rahatsızlandığı bahane ederek damadını çağırıp Kastamonu’ya gittiği ve bir daha da geri dönmediği olayda, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek hileli söz ve davranışlarla katılanı evlenmeye ikna edip haksız menfaat temin sağladıkları olayda, atılı suçun yasal unsurları itibariyle oluştuğu halde, sanıkların mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.