Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/16425 E. 2014/3662 K. 27.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16425
KARAR NO : 2014/3662
KARAR TARİHİ : 27.02.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/163106
MAHKEMESİ : Ordu 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2010
NUMARASI : 2009/143 (E) ve 2010/35 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın B..Özel Güvenlik Limited Şirketi’nin yetkilisi olduğu, katılanı güvenlik olarak işe alacağını söyleyerek 2250 TL almasına rağmen iş bulamadığı gibi parayı da iade etmediği, katılan verdiği parayı geri istediğinde ise, bahse konu şirket adına 2250 TL’lik bono vermesine rağmen vadesinde ödeme yapmayarak dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda; sanığın savunmasında katılanı F.. B.. ve F..Y.. aracılığı ile tanıdığını, kendisinden 1500 TL borç aldığını, ödeyemeyince de suça konu bonoyu düzenlediğini belirtmesi, tanık F.. B..’in soruşturma aşamasında sanık savunmasını doğrular tarzda beyanda bulunmasına rağmen, koğuşturma aşamasında paranın katılanı işe alma karşılığında alındığını bildirmesi, suça konu bono ile ilgili yapılan icra takibine adı geçen şirket tarafından sanığın şirket adına kambiyo senedi tanzim etmeye yetkili olmadığı gerekçesi ile itiraz edildiği ve sanık tarafından şirket adına kambiyo senedi tanzimine yetkili olduğunu ispat için verilen vekaletname içeriğine göre sanığın şirketi borçlandırma yetkisi bulunmadığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeksizin tespiti için, tanıklar F.. B..’den ifadeleri arasındaki çelişkinin nedeni sorularak diğer tanık F..Y.. ile yüzleştirilmesi, sanığın suça konu bononun tanzim tarihi itibariyle şirket adına kambiyo senedi tanzim etmeye yetkili olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik inceleme ile sanığın beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.