Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/16405 E. 2014/8444 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16405
KARAR NO : 2014/8444
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/153541
MAHKEMESİ : Fatsa 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/09/2009
NUMARASI : 2008/162 (E) ve 2009/454 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
İki yıl önce eşinin kendisini terk etmesi üzerine yalnız yaşamaya başlayan mağdurun evlenmek istediğini Ünye Minübüs Garajı’nda dolmuşçuluk yapan temyiz dışı sanık E.. Y..’a söylediği, daha sonraki bir tarihte temyiz dışı sanığın kendisine uygun bir bayan bulduğunu haber vermesi üzerine yanına muhtar olan tanık Sezi Kaymak’ı alan mağdurun temyiz dışı sanık E.. Y.. ve onun oğlu olan sanık E.. Y..’ın yanına gittiği, mağdurun 07.08.2006 tarihli Fatsa Cumhuriyet Başsavcılığındaki ifadesinde anlattığı üzere sanık E.. Y..’ın telefon ile aradığı Yusuf isimli şahısla görüştüğü, hep birlikte sanığın kullandığı dolmuş ile Terme’ye gittikleri, burada açık kimlik bilgeleri tespit edilmeyen Yusuf ve yanındaki iki bayanla buluştukları, bu bayanlardan birisinin Yusuf’un eşi diğerinin ise mağdurla evlendirilmek istenen Kıymet isimli bayan olduğu, Yusuf ile mağdurun yaptığı pazarlıkta evlenme karşılığı 5.000,00 TL paranın istendiği, mağdurun o kadar parasının olmadığını söylemesi üzerine anlaşmaya varamayıp geri döndükleri, daha sonra mağdurun telefon ile yaptığı görüşme neticesinde anlaşmaya vararak tanık S.. K.. ile tekrar Terme’ye gittikleri, burada Yusuf isimli şahsa 1.250,00 TL parayı verip Kıymet ile birlikte döndükleri, mağdurun Kıymet’e 150,00 TL bedelinde kıyafet aldığı, eve gitmek üzere taksi çağırdıklarında Kıymet’in tuvalete gideceğini söyleyerek ortadan kaybolduğunun iddia edildiği somut olayda; sanığın mağdurun evleneceği bayanı kendilerinin bulmadığını, yaptıkları pazarlık sonucunda mağduru ve tanık S.. K..’ı dolmuşu ile 60,00 TL karşılığında Terme’ye götürüp temyiz dışı sanık olan babası ile dolmuş içerisinde beklediklerini, daha sonra mağdurun olan biteni anlatması nedeni ile bilgi sahibi olduğuna yönelik savunması, tanık ve mağdurun beyanlarından sanığın babası ile birlikte Yusuf isimli şahısla görüşerek Kıymet isimli bayanı buldukları anlatılsa da yine mağdur ve tanığın beyanlarından sanığın yapılan pazarlığa müdahil olmadığının anlaşılması, paranın Yusuf isimli şahsa verilmiş olması ve sanığın bu paradan pay alıp almadığının açıklığa kavuşturulamaması karşısında Yusuf ve Kıymet isimli şahıslar hakkında tefrik edilen evrakların getirtilip incelenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.