Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/16318 E. 2014/8574 K. 30.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16318
KARAR NO : 2014/8574
KARAR TARİHİ : 30.04.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/115861
MAHKEMESİ : Kırıkkale 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/10/2009
NUMARASI : 2009/168 (E) ve 2009/590 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
1-Şikayetçinin borçlu olduğu V.. K..’ın Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2008/3314 esas sayılı dosyası ile müşteki aleyhine icra takibi yaptığı, yazılan talimat uyarınca müştekinin işyerinde Kırıkkale 3.İcra Müdürlüğü tarafından 2008/232 talimat dosyası üzerinden haciz işlemi yapıldığı, söz konusu haciz işlemi sırasında alacaklı temsilcisi olarak sanığın hazır bulunduğu, müştekinin haciz işlemi sırasında alacaklı temsilcisi olarak hazır bulunan sanığa borcundan mahsup edilmesi ve alacaklı V.. K..’a ödenmesi maksadıyla elden 600 TL ödediği, şikayetçinin parayı sanığa ödediğini telefonla bildirdiği, ancak bir hafta sonra bu paranın sanık tarafından V.. K..’a ödenmediği, sanığın bu şekilde gerçekleşen eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğunun iddia edildiği olayda, sanığın savunmasında katılandan parayı aldığını ve tanık V.. K..’a ödediğini beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin şüpheye yer bırakmayacak şekilde açığa çıkarılması bakımından, Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2008/3314 esas sayılı dosyasının getirtilip incelenmesi, alacaklı V.. K..’ın tanık olarak dinlenerek sanığın alacaklı temsilcisi olması veya borçludan para alması hususunda aralarında bir anlaşma olup olmadığı, aralarındaki anlaşmanın niteliği, sanık tarafından katılandan alınan 600 TL’nin tekrar borçludan talep edilip edilmediği hususları ile sanığın parayı V.. K..’a ödediğine dair savunması sorulup açığa kavuşturulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanığa fazla ceza tayini,
3-Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğuna hükmedilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.