Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/16310 E. 2014/8180 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16310
KARAR NO : 2014/8180
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/114471
MAHKEMESİ : Uşak 1.Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/03/2009
NUMARASI : 2007/324 (E) ve 2009/166 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma (hırsızlık)

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden almak, hırsızlık suçunun temel şeklidir. Taşınır malın alınmasının suç oluşturabilmesi için, zilyedinin rızasının bulunmaması gerekir.
Sanığın, konuşup geri vereceğini söyleyerek mağdurdan geçici olarak aldığı cep telefonuyla uzaklaşarak kaçtığının iddia ve kabul edildiği olayda; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 12.06.2012 tarih ve 2011/15-440-2012/229 E-K sayılı ilamı gereğince, eylemin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141/1. maddesinde öngörülen hırsızlık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli asliye ceza mahkemesine ait olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı sair yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326. maddesi gereğince sanığın kazanılmış haklarının gözetilmesine, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.