Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/16306 E. 2014/8183 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16306
KARAR NO : 2014/8183
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/110918
MAHKEMESİ : Ayvalık 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2009
NUMARASI : 2008/443 (E) ve 2009/429 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanık D. A.’nın, eşiyle sorun yaşadığını bildiği görümcesi olan katılan H.. A..’ın aile ilişkilerini izleyerek iç çekişmenin artmasını sağladığı, katılana, eşine karşı ifa etmesi gereken yükümlülükleri yerine getirmemesi konusunda telkinlerde bulunup, kocasından kendisine fayda gelmeyeceğini, ondan boşanıp da daha önceki evliliğinden olan oğlu sanık volkan ile evlenmesi halinde rahat edeceğine inandırmaya çalıştığı, bir müddet devam eden telkinlerle, diğer sanıkla birlikte hareket eden sanık Volkan’ın gösterdiği yakınlık sonucunda katılan Hümeyra’nın eşinden boşanıp sanık Volkan’la evlenmeye razı olduğu, bu aşamadan sonra sanıklar Volkan ve Dilek’in, boşanmanın gerçekleşmesi halinde katılanın üzerine kayıtlı bulunan evler üzerinde eşi olan C. A.’ın hak talep edebileceğini, evlerin satılması halinde ise yeni bir hayat kurabileceklerini belirterek ikna ettikleri, bu nedenle katılanın Edremit’te bulunan gayrimenkulünü satılığa çıkarması üzerine H.. G..’in evi satın aldığı ve parasını katılan Hümeyra’ya ödediği, katılan Hümeyra’nın da, aldığı parayı kendisini evlenme ve yeni bir hayat kurma konusunda inandıran sanık Volkan’a verdiği, sonrasında birlikte Ayvalık’a gittikleri, sanık Volkan’ın arkadaşı olan temyiz dışı Hakan’ın evinde kaldıkları, Ayvalık’ta bulunan evin satılması için işlerin uzun süreceğini söylemek suretiyle kandırdıklarından katılanın temyiz dışı H.. N..’ye vekalet vermesini sağladıkları, her iki evin de bu şekilde satılmasından sonra katılanı Ayvalık’tan uzaklaştırmak için Konya, Mersin ve İstanbul’a götürdükleri, bir müddet sonra ise katılanı çocuğu ile beraber Ayvalık’a geri gönderdiklerinin iddia edildiği olayda; katılan H.. A..’ın aile içerisinde yaşadığı sorunlar nedeniyle eşini bırakıp sanık Volkan ile rızasıyla evlenmek istediği, bu kapsamda eşinden mal kaçırabilmek için üzerine kayıtlı evleri sanıkların telkinleri ile satmaya karar verdiği, Edremit’te bulunan evi tanık H.. G..’e sattığı ve parasını aldığı, bu parayı sanık Volkan’a sakatlanmış iradeyle verdiğine dair delil bulunmadığı, Ayvalık’taki evi de aynı şekilde rızasıyla sanık Volkan’a sattığı, tanık Cemal ile evli olan katılanın sanık Volkan ile yaşamak istemesi ile evleri satmasının tamamen kendi hür iradesine dayandığı hususları birlikte değerlendirildiğinde; dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanıkların beraatları yerine yazılı gerekçelerle mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozmanın hükmü temyiz etmeyen H.. N..’ye aynı kanunun 325. maddesi gereğince sirayet ettirilmesine, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.