YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16255
KARAR NO : 2014/8241
KARAR TARİHİ : 28.04.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/175125
MAHKEMESİ : Şarkikaraağaç Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/02/2010
NUMARASI : 2009/211 (E) ve 2010/39 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Fikir ve eylem birliği içinde hareket eden, baba-oğul oldukları düşünülen sanıklardan Uğur’un, caddede yalnız yürüyen mağdureye yaklaşıp, diyalog ortamı yarattıktan sonra “…babamdan miras kaldı… onun vasiyeti gereği fakirlere dağıtılmak üzere yanımızda 5.000 TL var… bu hususta bize yardımcı olursan sana 1.000 TL vereceğim…” diyerek, ikna edip birlikte Birlik sitesi önüne geldiklerinde, şikayetçiye 1.000 TL verip, sanık Memduh’un da çantasındaki yardım (hayır) parasını da göstererek oluşturulan inancı güçlendirip “…bulunduğumuz sitenin 3. katında hoca bekliyor… para için devir yaptıracağız (dua okunacak)… ancak para yanında ziynet eşyası da gerekli, bileziklerini ver, hocaya okutup geleyim…” diyen sanık Uğur’un, katılandan bileziklerini ve 1.000 TL’yi alarak bina içine girmesi, şikayetçi ile sanık Memduh’un onun geri dönmelerini beklemeleri sırasında Memduh’un telefonla aranmasını müteakip katılana “…Murat seni 3. katta bekliyor…” yalanı ile mağdureyi yanından uzaklaştırarak ortadan kaybolmaları eylemlerinin “dolandırıcılık” suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
Sanıkların olaydan sonra, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2008/97241 no’lu soruşturması (Mersinpınar grubu) kapsamında 43 kişi ile birlikte gözaltına alınmasıyla pol-net ortamında yayınlanan 43 kişiye ait fotoğraflar arasından katılan tarafından 01.10.2009 tarihinde tereddütsüz teşhis edilmesi, benzer teşhisin 28.12.2009 tarihli duruşmada da tekrarlanması karşısında; şikayetçinin iddiaya konu suçun hemen sonrasında tarafların yüzleştirilmesi, ilçe Emniyet Müdürlüğü’nce soruşturma aşamasında güvenlik kameraları bazında bir araştırma yapılıp yapılmadığının öğrenilmesi toplanan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı şekilde sanıklar hakkında “beraat” kararları verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.