Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/15943 E. 2013/1099 K. 23.01.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/15943
KARAR NO : 2013/1099
KARAR TARİHİ : 23.01.2013

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık ( değişen suç vasfı nedeniyle Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma)
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında katılan yerine müşteki yazılması ve 14.02.2005 olarak yazılan suç tarihinin sözleşmenin bittiği tarih olan 14.08.2005 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; faiilin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirilmesi veya bozması ve benzeri şekilde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlanması gerekmektedir.
Katılan …’a ait … plakalı aracın altı ay süre ile aylık 350 TL’den sanık tarafından sözleşme ile kiralandığı, sanığın dört aylık kira bedeli olan 1.400 TL’yi
ödediği ancak bir süre sonra kalan kira bedelini ödemediği kira sözleşmesinin sonunda arabayı da teslim etmediği şeklinde gerçekleşen olayda; eyleminin sanık ile katılan arasındaki BK.nun 313.maddesi anlamında hizmet ilişkisi niteliğinde olmadığı, dolayısıyla TCK.nun 155/2.maddesinde düzenlenen “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak” suçunun unusurlarının oluşmadığı, eyleminin aynı maddenin 1.fıkrasında düzenlenen ve takibi şikayete bağlı olan güveni kötüye kullanmak suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/01/2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.