Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/15415 E. 2013/14905 K. 07.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/15415
KARAR NO : 2013/14905
KARAR TARİHİ : 07.10.2013

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen,Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için, eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir.
Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun Kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
Somut olayda; sanık Cihan’ın eşi olan diğer sanık Çiğdem’i kendi çalışmakta olduğu şirkette gerçekte hiç çalışmadığı ve işe gelip gitmediği halde 01/12/2006 tarihinden 30/04/2007 tarihleri arasında sigortalı olarak göstermek suretiyle SGK’ya bildirimde bulunulduğu, böylece kamu kurumunun zararına dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarının işlendiği iddiasıyla açılan davada, dosya içeriği, sanıkların savunması, katılan SGK’nın herhangi bir zararı olmadığı gibi, sanık Cihan’ın sekretarya hizmeti yaptığını söylediği, eşi Çiğdem’i sigortalı göstererek düzenli şekilde sigorta primlerini yatırması ve sigorta bildirgesi vermesi karşısında sanıkların unsurları oluşmayan atılı kamu kurumunu dolandırmak ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraatlerine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup bu nedenle tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye de iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 07/10/2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.