YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/15304
KARAR NO : 2014/5987
KARAR TARİHİ : 01.04.2014
Tebliğname No : 15 – 2011/271806
MAHKEMESİ : Bayburt Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/04/2011
NUMARASI : 2010/28 (E) ve 2011/52 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanığın, müştekileri arayıp kendisini Bayburt Vali Yardımcısı olarak tanıtıp lösemili bir hasta için para topladıklarını belirterek bildirdiği hesap numarasına 500’er TL yatırmalarını sağladığı şeklinde gerçekleşen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığının 19/03/2009 tarihli iddianamesinde sanık hakkında TCK’nın 157/1,43/2 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edildiği halde sanığa ek savunma hakkı tanınmayarak TCK’nın 157/1. maddesinin iki kez uygulanması suretiyle CMK’nın 226. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.