Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/15269 E. 2014/2143 K. 06.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/15269
KARAR NO : 2014/2143
KARAR TARİHİ : 06.02.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/266637
MAHKEMESİ : Antalya 2. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/01/2011
NUMARASI : 2010/386 (E) ve 2011/56 (K)
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için; sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı ya da kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.
Katılanın maden işletmeciliği yaptığı, sanığın katılandan maden çıkartılması konusunda yardım istemesi üzerine tarafların Marmaris 2. Noterliğinin 28.03. 2008 tarihli ve .. yevmiye numaralı sözleşmesi imzaladıkları, sanığın bu sözleşmenin güvencesi olarak 200.000.00 TL miktarlı diğer kısımları boş olan senedi katılandan aldığı, daha sonra bu senedin üzerini kendisi doldurarak Antalya 1. İcra Müdürlüğünün 2009/8143 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmak suretiyle, bedelsiz kalmış senedi kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda; yüklenen suçun takibi şikâyete bağlı olup, 5237 sayılı TCK’nın 73. maddenin 2. fıkrasına göre şikâyet süresinin zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla, şikâyet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlayacağı, katılan vekilinin, bedelsiz kaldığı belirtilen senedin tahsiline yönelik olarak icra takibi sonucu katılana tebliğ edilen ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 30.03.2009 tarihinden itibaren 6 aylık yasal süre geçtikten sonra 11.12.2009 tarihinde şikâyette bulunduğu anlaşıldığından, süresinde şikâyet bulunmaması nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.02.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.