YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/15179
KARAR NO : 2014/1911
KARAR TARİHİ : 05.02.2014
Tebliğname No : 15 – 2011/250294
MAHKEMESİ : İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/06/2011
NUMARASI : 2011/3 (E) ve 2011/218 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için, eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir.
Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
M..Ajans Y..P.. Tanıtım Ltd. Şti.’nin yetkilisi olan sanığın, şirketinin fiilen faaliyette olmaması ve daha önceki dönemlerde 18 yaşından küçük çocukların çalışmamasına rağmen, 2008 yılı nisan ayında 23 çocuk için işe giriş bildirgesi düzenleyerek sigortalı olarak gösterdiği, ayrıca şirketin adresi olarak bildirdiği yerde başka bir kişinin ikamet ettiği, bu şekilde sanığın 23 çocuk sigortalının 5510 sayılı Kanun’un emeklilik yaş uygulamasından etkilenmemeleri için sahte işe giriş bildirgeleri düzenleyerek nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda; dosyada mevcut 23 sigortalı çocuğa ilişkin oyuncu sözleşmesi ile velilerinden alınan muvafakatname örnekleri ve Ticaret Sicili Memurluğu’nun yazıları uyarınca sanık hakkında beraat kararı verilmiş ise de; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından ; sanıktan, sigortalı gösterilen çocuklara suç tarihlerinde oyunculuk eğitimi verilip verilmediği, çocukların herhangi bir reklam, dizi, film veya programda oyuncu olarak yer alıp almadıkları sorularak var ise buna ilişkin görüntüleri ibraz etmesinin istenmesi, yine sanıktan adres değişikliğinden sonra şirketin hangi adreste faaliyette bulunduğunun sorulması ve bildirdiği adreste şirketin faaliyette bulunup bulunmadığının tespiti, katılan kurumdan çocuklara ilişkin sigorta primlerinin düzenli olarak yatırılıp yatırılmadığının sorulması, ayrıca oyuncu sözleşmesi ve muvafakatnameleri imzalayan velilerin tanık olarak dinlenmeleri ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 05.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.