YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/14987
KARAR NO : 2014/6131
KARAR TARİHİ : 02.04.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/126177
MAHKEMESİ : Bursa 10. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/11/2009
NUMARASI : 2008/779 (E) ve 2009/1385 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Katılanın, bir telefon operatör şirketinin bayisi olduğu, bayiliğini yaptığı şirkete abone olunması karşılığında cep telefonunu hediye verdiği, sanığın, C. D. isimli kişi adına düzenlenmiş kendisine ait fotoğraf yapıştırdığı aslı ele geçmeyen kimlik fotokopisi, ayrıca gene C. D. ismine düzenlenmiş fotokopi şeklinde elektirik faturası kullanarak katılanın işlettiği bayi ile telefon abonelik sözleşmesini imzaladığı ve 98 TL değerinde cep telefonunu aldığı, böylece sanığın özel evrak niteliğindeki abonelik sözleşmesinde sahtecilik yaptığı ve kampanya kapsamında verilen cep telefonunu da alarak müştekiyi dolandırdığı iddia edilen somut olayda; sanığın eyleminin 158/1-d maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakların gözetilmesine, 02.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.