Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/14888 E. 2014/611 K. 20.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/14888
KARAR NO : 2014/611
KARAR TARİHİ : 20.01.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/267105
MAHKEMESİ : Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/07/2011
NUMARASI : 2010/170 (E) ve 2011/1057 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın cezalandırılmasını isteyen müşteki kurumun davaya katılması hususunda bir karar verilmemiş ise de; suçtan zarar gören müşteki kurumun 5271 sayılı CMK’nın 260/1. maddesine göre, sanık hakkında kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, katılan şirketten Finansal kiralama yolu ile yetkilisi olduğu şirket adına temizlik işlerinde kullanılan makineleri sözleşme ile kiraladığı ancak kira ücretlerini ödemediği, bunun üzerine kendisine 06.06.2008 tarihli ihtarname çekildiği, ihtarnameye rağmen makinenin teslim edilmesi üzerine İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi kararıyla eşya üzerine ihtiyati tedbir kararı konduğu, ancak bunlara rağmen sanığın söz konu makineleri katılana iade etmediği, böylece, sanığın kendisine teslim edilen eşyayı iade etmeyerek güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Sanık ve katılan arasında finansal kiralama ilişkisi çerçevesinde bir hizmet ilişkisinin bulunması, katılanın da bu ilişki gereği kendisine teslim edilen eşyayı iade etmemesi karşısında, eylemin 5237 sayılı TCK’nın 155/2 maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.