Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/14884 E. 2014/6010 K. 01.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/14884
KARAR NO : 2014/6010
KARAR TARİHİ : 01.04.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/266432
MAHKEMESİ : İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/09/2010
NUMARASI : 2009/1643 (E) ve 2010/1087 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, katılan şirkette satış müdürü olarak çalıştığı, şirketin müşterilerinden tahsil ettiği yaklaşık 10.000. TL’yi şirkete teslim etmediği, böylece hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan olayda, sanığın atılı suçu kabul etmediği, şirketten alacağı olduğunu beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, katılan şirketin belirtilen dönemdeki sanık tarafından yapılan tahsilat ve ödemelere ilişkin hesapları, sanığın müşterilerden paraları tahsil ettiğine ilişkin makbuz ve koçanları, bu paraların teslimine ilişkin dekontlar temin edilerek, katılan şirket adına sanık tarafından tahsil edilen miktarın şirket hesabına yatırılıp yatırılmadığının, sanığın şirketten alacağı bulunup bulunmadığının tespiti için belgelerin bilirkişi kuruluna tevdiinin sağlanarak, sanığın eylemleri nedeniyle şirketin zarara uğrayıp uğramadığı, bu zarara ilişkin belgelerin neler olduğu hususlarında denetime elverişli rapor alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.