YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/14849
KARAR NO : 2014/6272
KARAR TARİHİ : 03.04.2014
Tebliğname No : 15 – 2011/253819
MAHKEMESİ : Üsküdar 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/12/2010
NUMARASI : 2010/196 (E) ve 2010/601 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; Üsküdar Vergi Dairesi mükellefi G. inşaat… Ltd. ticari ünvanlı şirketin ortağı ve temsilcisi olan, 28.08.2007 tarihli cevabi yazı içeriğine göre “C. Kask Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş.” acentası olmadığı halde cep telefonu sigortası yapmaya yetkili kişi gibi davranan sanığın, 19.07.2006 tarih ve 4737 no’lu fatura kapsamı ihtilafa konu cep telefonu (telefonları)’nu katılana satıp teslimi aşamasında; 25 TL karşılığında “Cepkask” sigortası da yaptırabileceği bilgisini verip, şikayetçinin oluru üzerine dosyada bulunan “Ş.Sigorta-Cep Telefonu Sigortası Genel ve Özel Şartları” başlıklı sağ alt köşesinde “E. Ç.” ad soyadı yazılı belgeyi verip, gerçekte sattığı cep telefonu için “cepkask” sigortası kapsamı oluşturmayarak haksız yarar sağlaması şeklinde iddia ve kabul olunan eyleminin sübutu halinde TCK’nın 158/1-h maddesinde tanımlanan “nitelikli dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tayini görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait bulunduğu gözetilerek “görevsizlik” kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.