Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/14747 E. 2014/6338 K. 03.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/14747
KARAR NO : 2014/6338
KARAR TARİHİ : 03.04.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/126017
MAHKEMESİ : Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/12/2009
NUMARASI : 2008/126 (E) ve 2009/411 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Katılan H.. A..’ın, kardeşi Me. S. A.’ın Bursa Mustafakemalpaşa Belediyesi memur kadrosuna atamasının yapılabilmesi için siyasi destek aradığı sırada uzaktan akrabası olan ve Adalet ve Kalkınma Partisinde siyasi faaliyet yürüten tanık B.. D..’a durumu anlattığı, tanık Bilal’in bu konuda bizzat kendisinin yardımcı olamayacağını, ancak bu tür iş takipleri yaptığını bildiği sanık ile kendisini tanıştırıp, buluşturabileceğini söylediği, katılanın bunu kabul etmesi üzerine sanık ile katılanın tanık Bilal vasıtasıyla tanıştıkları, sanığın kardeşinin işe alınması için Ankara’da temaslarda bulunabileceğini söyleyerek katılandan 5000 TL para istediği, akabinde katılanı ikna edebilmek için geçmiş dönemde Mersin Milletvekili olan S. B.’nin akrabası olduğunu, hatta MHP Balıkesir Milletvekili A.B.’un danışmanı olan M.C.aracılığıyla da iş bitirdiğini söylediği, katılanın ikna olması üzerine kardeşinin sanık tarafından işe aldırılmasının sağlanması maksadıyla değişik tarihlerde toplam 600 TL parayı sanığa verdiği, ancak sanığın katılanın kardeşini işe aldıramadığı gibi almış olduğu parayı da iade etmeyerek atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanığın eyleminin TCK’nın 158/2. maddesine uyan kamu görevlileriyle ilişkisi olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde basit dolandırıcılık suçundan mahkumiyete hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış haklarının CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca saklı tutulmasına 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.