YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/14715
KARAR NO : 2014/6102
KARAR TARİHİ : 01.04.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/101625
MAHKEMESİ : İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/05/2009
NUMARASI : 2009/117 (E) ve 2009/403 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Taşıma şirketi yetkilisi olan şikayetçinin önceleri de mal taşıtması nedeniyle tanıdığı sanık Z.. Ç..’den kamyon istediği onun da kendisine ait şoförlüğünü H.. B..’nun yapmakta olduğu, ……. plaka sayılı aracı gönderdiği, araca Doğu Karadeniz illerine götürülmek üzere 11.400 kg makarnanın yüklendiği, makarnaların götürülmesi gereken yerlere götürülmediği, daha sonra aracın da Aydın’da terkedilmiş olarak bulunduğu iddia olunan olayda, taşıma pazarlığını şikayetçi ile ile hükmü temyiz etmeyen sanık H.. B..’nun yaptığının anlaşılması, sanık Z.. Ç.. ve H.. B.. savunmalarında “taşıma işinde kullanılan aracın M.T. ve ve L. Y.’na ait olduğunu, aralarında taşıma işi için sözleşme düzenlendiğini” beyan etmeleri karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından, ismi geçen ve aracın fiili sahibi olduklarını ileri sürülen M.T. ve L. Y. isimli şahısların açık kimlik bilgilerinin tespiti ile beyanlarına başvurulup sanığın ileri sürdüğü yazılı deliller toplanıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.