Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/14657 E. 2014/6333 K. 03.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/14657
KARAR NO : 2014/6333
KARAR TARİHİ : 03.04.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/118810
MAHKEMESİ : Ereğli(Konya) 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/12/2009
NUMARASI : 2008/404 (E) ve 2009/462 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Hırsızlık suçunda ise; menkul bir malın, sahibinin rızası dışında alınması, mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesi, mağdurun suç konusu eşya üzerindeki zilyetlikten doğan tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hale gelmesi söz konusudur.
Sanığın katılandan 2 TL’lik alış-veriş karşılığı 50 TL verip, para üstünü aldıktan sonra, malı almaktan vazgeçtiğini söyleyip, katılana verdiği 50 TL’yi geri almasına rağmen, para üstü 48 TL’yi iade etmeyerek kaçmaya başladığı ve katılan tarafından takip edilerek yakalandığının iddia edildiği somut olayda; sanığın haksız menfaat miktarı olan 48 TL’yi katılanın rızası dışında zilyetliğine son vermek suretiyle değil, hileli hareketleri sonucu alması karşısında, dolandırıcılık suçundan mahkumiyeti yerine, suç vasfında yanılgıya düşülerek, hırsızlık suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.