Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/14612 E. 2014/6249 K. 02.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/14612
KARAR NO : 2014/6249
KARAR TARİHİ : 02.04.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/108765
MAHKEMESİ : Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/06/2009
NUMARASI : 2008/1217 (E) ve 2009/985 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1) Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Yukarıdaki ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde;
Serbest Muhasebecilerin, 3568 Sayılı Kanunun 2. maddesinde belirtilen görevleri arasında vergi borcu yatırmanın olmadığı ayrıca, Türkiye Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nin Mecburi Meslek Kararlarına ilişkin 26.01.1996 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 1996/1 sayılı genelgesinin 1.maddesinde yer alan “meslek mensupları, müşteri adına üçüncü kişilere ödeme yapmak üzere her ne isim altında olursa olsun mali değerler alamazlar” şeklindeki hükmüne göre; sanığın mağdurdan vergi ve diğer borçlarını yatırmak üzere aldığı paraları yatırmayarak kendisi için kullandığının iddia ve kabul olunması karşısında, eyleminin görevi ile ilgisi bulunmayıp, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 155/1. maddesinde düzenlenen “güveni kötüye kullanma” suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde TCK’nın 155/2. maddesinde düzenlenen “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçundan uygulama yapılması,
2) Kabule göre de; hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.