Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/14564 E. 2014/5528 K. 25.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/14564
KARAR NO : 2014/5528
KARAR TARİHİ : 25.03.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/88489
MAHKEMESİ : Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/05/2009
NUMARASI : 2007/1312 (E) ve 2009/825 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Somut olayda; sanığın, katılana ait araç kiralama şirketinden 30.08.2006-30.09.2006 tarihleri arasında kiraladığı aracı iade etmeyip katılanın şikayeti üzerine araçla yakalandığı şeklinde gerçekleşen eyleminin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Suç tarihinde güveni kötüye kullanma suçunun uzlaşma hükümlerine tabi olduğu anlaşıldığından tarafların uzlaşmaya dair beyanları alındıktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Sanığın adli sicil kaydındaki mahkumiyetlerinin 3167 sayılı Kanuna aykırılık suçu olması ve 5941 sayılı Kanunun 03.02.2012 tarih ve 6273 sayılı Kanun ile değişik 5. maddesinde öngörülen yaptırımın, idari yaptırıma dönüştüğü dikkate alınarak sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.