Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/1415 E. 2013/20581 K. 19.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/1415
KARAR NO : 2013/20581
KARAR TARİHİ : 19.12.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkâr etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Katılanın, oto alım satım ve galericilik işiyle uğraşan sanıktan daha önce 06 TR 573 plaka sayılı aracı satın aldığı, ancak bir süre sonra Güneydoğu Anadolu Bölgesine tayinin çıkması üzerine söz konusu aracı buraya götürmek istemediği, akabinde suça konu aracı satıp parasını kendisine göndermesi için sanığa Kadirli 2. Noterliği tarafından 11.7.2005 tarihinde düzenlenen özel vekâletnameyi verdiği, sanığın söz konusu aracı satıp parasını almasına rağmen katılana vermediği, bunun üzerine katılanın Çukurca Noterliğinin 18.4.2006 tarihli azilnamesiyle sanıktan aracın satışı ile ilgili tüm yetkilerini geri aldığı, buna rağmen sanığın katılana ait aracı iade etmediğinin iddia edildiği olayda, mahkemenin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK’nın 155/2 maddesi gereğince 1’ yıl 6 ay hapis cezası temel ceza olarak belirlendikten sonra aynı yasanın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken 1 yıl 3 ay yerine 15 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilerek sanığa eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK’nın 53/3. maddesi gereğince, hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı aynı Kanunun 53/1. maddesinin c bendi yönünden getirilen kısıtlamanın sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının ilgili kısmına “5237 sayılı TCK’nın 53/1-c bendi yönünden getirilen hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından uygulanmamasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.12.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.