Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/13887 E. 2014/5601 K. 26.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/13887
KARAR NO : 2014/5601
KARAR TARİHİ : 26.03.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/98775
MAHKEMESİ : Mersin 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2009
NUMARASI : 2008/118 (E) ve 2009/967 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması,rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Şikayetçi G.. G..’ın yabancı uyruklu olduğu, bazı ticari faaliyetlerde bulunmak için Türkiye’ye geldiği, tanıklar R.. B.. ve M.. D.. aracılığıyla sanık E.. G.. ile tanıştığı, iş görüşmeleri yaptıkları sırada şikayetçiye para lazım olduğu, yurtdışından kendisine gönderilecek paranın daha kolay olması açısından sanık Ertan’ın hesabına gönderilmesi hususunu Ertan ile görüştüğü, sanığın kabul ettiği, ilk defa gönderilen 4300 Amerikan Doları parayı sanığın çekerek şikayetçiye verdiği, bir süre sonra tekrar 4300 Amerikan Doları para gönderildiğinde ise sanığın bu parayı tahsil etmesine rağmen şikayetçiye ödemediği iddia edilen olayda;
Sanığa atılı eylemin, kendisine teslim edilen paranın hizmet ilişkisinden kaynaklı olmamasına göre; 5237 sayılı TCK’nın 155/1. maddesi kapsamında kalması karşısında, yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/06/2007 tarih 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde “400 gün” uygulanması;
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden, kazanılmış hakkın gözetilmesine, 26.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.