Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/13827 E. 2014/9883 K. 20.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/13827
KARAR NO : 2014/9883
KARAR TARİHİ : 20.05.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/103760
MAHKEMESİ : Ceyhan 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/10/2009
NUMARASI : 2007/407 (E) ve 2009/277 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;
Failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Katılan şirketin Adana 5. Noterliği’nin 09/07/2004 tarih ve 8749 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmesi ile Z. A. 1 adet 2004 model L06920G406270 şasi nolu John Deere marka tarım traktörü kiraladığı, kiracının sözleşme gereği borçlarını vadesinde ödememesi üzerine sözleşmenin feshedildiği ve kiralanan malın katılan şirkete teslimi için İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden 2006/539 değişik iş sayılı tedbir kararı alındığı, kararın infazı için 16/11/2006 tarihli katılan vekilinin Ceyhan İcra Müdürlüğü’nün 2006/1057 Talimat sayılı dosyasıyla …… Çiftliğine geldiği, haciz tutanağı içeriğine göre; sözleşme gereği kiralanan traktörün alacaklı vekiline teslim edildiği, ancak traktörün arkasına köten denilen tarımsal aletin bağlı olduğu, sanık D.. A..’ın köteni avlunun diğer ucuna götürüp sökebileceğini söylemesi üzerine, köteni sökmek amacıyla alacaklı vekilinin şoförü olan tanık S.. H.. ile birlikte traktöre binerek avlunun diğer ucuna götürdüğü, burada
tanığın traktörden inmesini fırsat bilip bir anlık dalgınlığından yararlanarak traktöre binip hızlı bir şekilde haciz mahallinden kaçırdığı, icra memuru, katılan vekili ve şoförünün traktörü kaçıran sanık D. takip etmek istediği, ancak diğer sanıklar H.ve H.. A..’ın, sanık D.. vakit kazandırmak için bu şahısları engelleyerek yardım ettikleri, engellemeye rağmen katılan vekilinin traktörü takibe başladığı, ancak sanık D. yolu sürmesi nedeniyle otomobilin traktörü takip edemediği şeklindeki somut olayda; 16/11/2006 tarihli haciz tutanağı içeriğine göre, suça konu traktörün muhafaza edilmek üzere alacaklı olan katılan vekiline resmen teslim edildiği, sanık D. bu teslim işleminin gerçekleştirilmesinden sonra traktörün arkasında bulunan köteni sökeceği bahanesiyle traktörü kaçırmak suretiyle TCK’nın 290/2. maddesi göndermesiyle hırsızlık suçunu işlediği, diğer sanıklar Hüseyin ve H.. A..’ın ise D. takip etmek isteyen katılan vekili, şoförü ve icra memurunu engellemek suretiyle D. kaçmasını sağlayarak eylemine yardım eden sıfatıyla iştirak ettikleri anlaşılmakla; sanıkların sübut bulan eylemleri nedeniyle mahkumiyetleri yerine beraatlarına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/05/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.