Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/13752 E. 2014/661 K. 20.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/13752
KARAR NO : 2014/661
KARAR TARİHİ : 20.01.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/368301
MAHKEMESİ : Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/06/2011
NUMARASI : 2011/121 (E) ve 2011/204 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-d bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Söz konusu kurum ya da kuruluşların konumunun suçun işlenmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesi, bu kurum ve kuruluşların bu suçta araç olarak kullanılmasının, ağırlaştırıcı neden olmasını gerektirmiştir.
Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, bunların isminin kullanılması yeterli olmayıp maddi varlığının kullanılması gerekmektedir. Araç olarak kullanılma, bu kurum veya kuruluşlara ait yazı veya belgeleri amaç dışı olarak kullanmak şeklinde olabilir. Bu kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi, basılı evraklarının, kıyafetlerinin, taşıtlarının kullanılması mağdurda güven oluşumunu sağlayacaktır.
Sanık E.. D..’un emlakçılık yapan ve aynı olaya ilişkin olarak Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanarak cezalandırılmasına karar verilen Kenan Tunca isimli emlakçı ile iştirak halinde …İlçesi … köyü 1497 parsel sayılı gayrimenkulün sahibi olan E. G..’in kimlik bilgilerini içeren ve kimliği tespit edilemeyen üçüncü bir şahsın fotoğrafı bulunan sahte kimlikle Ankara … Noterliği’ne müracaat ederek sanık adına verilmiş 24/10/2005 tarih 29932 yevmiye sayılı sahte satış vekaletnamesine istinaden 12/12/2005 tarihinde gayrimenkulü katılan M.. D..’a Etimesgut Tapu Dairesinde sattıkları iddia olunan olayda; emlakçı olan K. T..hakkında suça iştirak ettiğinden bahisle aynı eylemle ilgili Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/127 Esas sayılı dosya numarası üzerinden ve tapu işlemi yapan görevliler hakkında da Sincan 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2006/786 esas numaralı dosya üzerinden görevi ihmal suçundan yargılama yapıldığı ve mahkumiyetlerine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti için anılan davaların kesinleşip kesinleşmediği araştırılıp, kesinleşmemiş ise bu dava ile birleştirilmesi, kesinleşmiş ise onaylı bir suretlerinin dosya arasına konularak, deliller birlikte değerlendirilip sonucunda sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.