Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/13419 E. 2013/1839 K. 04.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/13419
KARAR NO : 2013/1839
KARAR TARİHİ : 04.02.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık … hakkında koşulları oluştuğu halde tekerrür nedeniyle TCK’nın 58.maddesinin uygulanmaması aleyhte temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Hakaret suçunun oluşabilmesi için, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını incitecek ölçüde, somut bir fiil veya olgu isnat etmek yada yakıştırmalarda bulunmak yada sövmek gerekmektedir. Kişiye isnat edilen somut fiil veya olgunun gerçek olup olmamasının bir önemi yoktur. İsnadın ispatın konusu ayrıdır. Somut bir fiil ve olgu isnat etmek; isnat, mağdurun onur şeref ve saygınlığını incitecek nitelikte olacaktır. Mağdura yüklenen fiil ve olgunun belirli olması şarttır. Fiilin somut sayılabilmesi için, şahsa, şekle, konuya, yere ve zamana ilişkin unsurlar gösterilmiş olmalıdır. Bu unsurların tamamının birlikte söylenmesi şart değildir. Sözlerin isnat edilen fiilî belirleyecek açıklıkta olması yeterlidir. Çoğu zaman isnat edilen fiil ve olgunun, hangi zaman ve yerde meydana geldiğinin belirtilmesi, onur ve saygınlığı incitecek niteliği tespit için yeterli olmaktadır. Tarafların sosyal durumları, sözlerin söylendiği yer ve söyleniş şekli, söylenmeden önceki olaylar nazara alınarak suç vasfı tayin olunmalıdır.
Somut olayda; olay tarihinde sanık …”ın alkollü olarak kullandığı araçla sanıklar … ve …”la birlikte seyrederken, katılan …”in yönetimindeki otoyla çarpışması sonrasında aralarında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine üç sanığın katılanı Basit tıbbi müdahale ile giderilir şekilde yaraladıkları, aracı tekmelemek suretiyle hasar verdikleri ve hakaret içerir sözler söyledikleri iddiaları ile açılan davada, tüm sanıkların hakaret, yaralama, mala zarar verme ve ayrıca sanık …”ın trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçlarından cezalandırılmalarına dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir
Ancak,
1-) TCK’nın 62.maddesinin “taktiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulabilir, Taktiri indirim nedenleri kararda gösterilir.” düzenlemesi karşısında, bu hususlar irdelenmeden, sanıklar haklarında kurulan hükümlerde, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde 62.maddenin uygulanmamasına karar verilmesi.
2-) CMK”nın 231.maddesinde sözü edilen zararın maddi zararı kapsaması ve yaralama, hakaret suçlarından da oluşan bir maddi zarardan söz edilmemesi karşısında sanıklar hakkında yaralama, hakaret suçlarından kurulan hükümlerde zararın giderilmediğinden bahisle yasal olmayan ve yetersiz gerekçe ile CMK”nın 231.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi.
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/02/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.