YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/13368
KARAR NO : 2013/8839
KARAR TARİHİ : 14.05.2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, çevrenin kasten kirletilmesi
HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1)Sanık hakkında mala zarar verme suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Sanığın kardeşi katılan … ile aynı avluda bulunan evlerinin arasındaki alanda barınakta yetiştirdiği hayvanlarının katı ve sıvı atıklarını depolaması nedeniyle katılanın evinin duvarının zarar gördüğü iddia olunan olayda, mahkemece sanığın hayvan yetiştiriciliği ile iştigal etmekte olup suç işleme kastı ile hareket etmediği kabulü ile müsnet suçtan beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2) Sanık hakkında çevrenin kasten kirletilmesi suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK.nun 181.maddesinde düzenlenen suç tipinde, çevrenin kasten kirletilmesi fiilleri suç olarak tanımlanmıştır. Böylece, kişilerin sağlıklı bir çevrede yaşama hakları korunmuş olmaktadır. Maddenin birinci fıkrasına göre, bu suç, atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten verilmesiyle oluşur. Ancak, atık ve artıkların ilgili kanunlarla belirlenen teknik usullere uygun olarak doğal ortama bırakılması hâlinde, hukuka aykırı bir davranışın varlığından ve dolayısıyla bu suçun oluştuğundan söz edilemez. Bu teknik usuller, çevreyi korumaya yönelik kanunlarla belirlenmelidir. Ayrıca, kirletme dolayısıyla ceza yaptırımı uygulanabilmesi için, bunun çevreye zarar verecek boyutta olması gerekir.
Yukarıdaki ilgili yasa maddesi gerekçesinde belirtilen hususlar ışığında somut olay incelendiğinde,
Sanığın 3 adet büyükbaş ve 40 adet küçükbaş hayvana ait atıkları çevreye zarar verebilecek şekilde bıraktığı iddiasıyla hakkında dava açıldığının anlaşılması, çevre sağlığı teknisyeninin bilirkişi raporunda sanığın usulsüz hayvan yetiştiriciliği yapması nedeniyle insan ve çevre sağlığı açısından sakınca bulunduğunun belirtilmesi karşısında, sanığın 5237 sayılı TCK.nun 181/1.maddesinde öngörülen “ilgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten verip vermediği” hususu ile eylemin 2872 sayılı Çevre Kanunun 8.maddesinin yollamasıyla 20/j bendindeki yasal düzenlemeye uyup uymadığı gerekçede tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde suç işleme kastı bulunmadığı gerekçesi ile beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.