Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/13226 E. 2014/5644 K. 26.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/13226
KARAR NO : 2014/5644
KARAR TARİHİ : 26.03.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/259956
MAHKEMESİ : Antalya 11. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/12/2010
NUMARASI : 2010/233 (E) ve 2010/693 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Katılan A.. ..’nin kendisine ait aracını satmak için sanığın işlettiği G.. Oto Galeri isimli işyerine götürdüğü, 8.500 TL bedelle satış konusunda anlaştıkları, sanığın, katılana 500 TL kaparo verdiği, arabanın tesliminde 5.000 TL, 15.11.2009 tarihinde de kalan miktarın katılana ödenmesi hususunda anlaşmaya vardıkları, sanığın kalan miktara teminat olarak 8.000 TL senet düzenleyip verdiği, ertesi gün katılanın aracını teslim ettiği ve 5.000 TL parasını istediği, sanığın da parayı akşam hazır edebileceğini söyleyerek katılandan satış için vekâletname getirmesini istediği, katılanın vekâletname çıkartarak sanığa verdiği, ancak sanığın parayı vereceğini söyleyerek yaklaşık 15 gün kadar katılanı oyaladığı, en son katılanın parasını almak için gittiğinde işyerinin boşaltılmış olduğunu gördüğü, bu şekilde sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; mahkemece olayın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu gerekçesiyle beraat kararı verilmiş ise de, sanığın işyerini vergi dairesi ve ticaret siciline kaydettirmeden kısa bir süre için açıp kapatması ve bu süre içerisinde birçok kişiye yönelik benzer şekildeki eylemleri nedeniyle hakkında pek çok dava açılmış olması karşısında; sanığın suça konu işyerini ne zaman kiraladığı ve ne zaman boşalttığı, işyeri kaydının olup olmadığının tespiti, katılana ait aracın trafik kayıtları getirtilerek kime satıldığı belirlendikten sonra aracı satın alan kişinin tanık olarak dinlenmesi, sanığın benzer şekildeki eylemleri nedeniyle dosya arasında iddianame örnekleri bulunan kamu davalarına ait dosyaların getirtilip incelenmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.