YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/13105
KARAR NO : 2014/2016
KARAR TARİHİ : 06.02.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/83029
MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/06/2009
NUMARASI : 2008/1140 (E) ve 2009/570 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanığın katılana haricen sattığı evin bedelini almasına rağmen, katılanı sürekli oyalayarak tapusunu devretmediği, daha sonra evi başkasına satıp, tapuda devretmek suretiyle hileli hareketlerle haksız menfaat elde etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin kabulü gerekirken, eylemin hukuki ihtilaf olarak değerlendirilmesi sonucu sanığın beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.