YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/12896
KARAR NO : 2014/4920
KARAR TARİHİ : 17.03.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/329696
MAHKEMESİ : Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/07/2010
NUMARASI : 2009/207 (E) ve 2010/262 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-d bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Söz konusu kurum yada kuruluşların konumunun suçun işlenmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesi,bu kurum ve kuruluşların bu suçta araç olarak kullanılmasının, ağırlaştırıcı neden olmasını gerektirmiştir. Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, bunların isminin kullanılması yeterli olmayıp maddi varlığının kullanılması gerekmektedir. Araç olarak kullanılma, bu kurum veya kuruluşlara ait yazı veya belgeleri amaç dışı olarak kullanmak şeklinde olabilir. Bu kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi, basılı evraklarının, kıyafetlerinin, taşıtlarının kullanılması mağdurda güven oluşumunu sağlayacaktır.
B.. firmasının bayisi olan sanığın, 03/09/2005 düzenleme, 30/10/2005 ödeme tarihli, 3280 TL bedel içeren ve 03/09/2005 düzenleme, 30/09/2005 ödeme tarihli, 915 TL bedel içeren 2 adet senedi, borçlu olarak katılanı, alacaklı olarak da kendisini gösterip, tamamen sahte olarak oluşturduktan sonra, söz konusu senetleri Antalya 2.İcra Müdürlüğünün 2006/6802 esas numaralı dosyası üzerinden katılan aleyhine icra takibine koymak suretiyle üzerine atılı olan resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın yargılama aşamasında alınan ifadesinde; katılanın, iş yerine gelerek muhtelif beyaz eşyaları satın aldığını, karşılığında satış elemanına söz konusu senetleri düzenleyerek verdiğini, senet üzerindeki imzaların katılana ait olduğunu, satış elemanı olan tanık N.. N..’ın katılan ile ilgilendiğini, senetleri satış elemanının yazdığını; ancak katılanın imzaladığını, alışveriş sırasında katılanın yanında iş yerinin devamlı müşterisi olan C.. G..’nin de bulunduğunu, senetlere konu olan borcun katılan tarafından ödenmediğinden dolayı icra takibine konulduğunu savunduğu, katılanın aşamalardaki ifadelerinde; sanığı tanımadığını iş yerinde alışveriş yaptığının doğru olduğunu, iş yerindeki satış elemanı ile muhatap olduğunu, söz konusu senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmesi karşısında maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması için, sanığa ait olan şirkette tutulan kayıt ve defterlerin incelenerek katılan adına düzenlenen senetlere ilişkin kayıtlarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, Antalya 2. İcra Müdürlüğününde katılan hakkında yürütülen icra takip dosyasının akıbetinin araştırılması ve bir örneğinin dosyaya eklenmesinden sonra toplanan delillere göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.